Uykusuzluğum, kırık düşlerimin habercisi;
Başbaşayız yine senle,
Neleri bırakmışım arkamda,
Yapmak istediğim ne çok şey var,
Hepsi kelimelerde…
Belli ki yılgın düştük,
Tükenmişliğin eşiğini aşmış umutlar,
İnadına gülerdim oysa hayata,
Son gülen o oldu,
Ağır bir yenilgi bu seferki…
Her şeye rağmen dediğim günler geride,
Ne kadar boş yaşadığımı,
Kimsenin beni sevmediğini,
Kelimelerle anlatılmayan değersizliğimi,
Telefonumun sessizliğinden anlıyorum…
İçten içe toprak kokusunu özleyen,
Sonsuzluğa hasret bir beden,
Çabuk geçsin diye günler,
Geç yatıp geç kalkıyorum,
Daha erken gelecekmişcesine ölüm…
Tatlı bir sezsizliğe bürünüyor,
Kapatıyorum gözlerimi,
Ruhumun derinliklerinde hissediyorum,
Toprağın huzur veren serinliğini,
Ölmüşcesine, ölürmüşcesine…